Genç Hikâyeciye Tavsiyeler
Hikaye yazmak isteyen gençlere tavsiyeler…
Hem yol gösteriyor hem örnek hikayeler veriyor bu kitap.
Arka kapak yazısı:
İnsan, başkasından tavsiye alarak hikâyeci olmaz. Bu doğru.
Yazmak, herkesin yalnız çıkacağı bir yolculuktur, itekleyerek yürünmez, evet.
Ama her genç yazarın bu yolda bazı tavsiyelere de ihtiyacı vardır. Yanlış mı?
Bu kitap, kulenin fildişi korkuluklarına tutunup aşağıdaki yazma heveslilerini küçümseyen bazı usta yazarlara ünlemli bir selam gönderiyor.
Yüzmeye alıştıran birileri olmalı insanı değil mi? Yoksa…
Ama sen kendin yüzeceksin genç yazar, bunu bil!
Bu kitap mı?
O, ilk kulacı nasıl atacağını anlatıyor, o kadar!
Gerisi sana kalmış!
Kitabın ön sözünden:
Kitaba başlamadan ÖNce okunsun diye yazılmış SÖZler
Hikâye üzerine yazılan yazılar iyidir hoştur ama yazık ki bunlar hep teoride kalır. Okur çoğu kez dergilerde, kitaplarda, üzerine söz söylenen metinleri görmeden eleştiriler, teoriler okur. Bu durum, okurdan özveri istemek demektir. Eseri hayal et bu satırları öyle anla, manasına gelir bir anlamda. Ben bir hikayesever olarak dergilerde kitaplarda eleştiri ve tanıtım yazılarını okurken bahse konu metinleri hep hemen okumayı istemişimdir. Okur olarak neyi istiyorsam yazar olarak onu yapmalıydım.
Arkadaşlar arasında hikâye teorisi üzerine yazmak gerektiği konusunda sohbet açılınca uzaktan seyrettiğim iş benim üzerimde kaldı. Bu istemediğim bir uğraş değildi ama sorumluluk istediği için tedirgin olmuştum. Fırsat bu fırsat deyip kolları sıvadım ve Hikâye Mektupları’nı yazmaya başladım (A. Erdem Sözeri müstearıyla). İtiraf etmeliyim ki bu kadar ilgi göreceğini tahmin etmemiştim. Allah’a şükür! Bize düşen, aklımıza düşen – nereden düşüyorsa- projeleri hayata geçirmektir. Eskiler çalışma bizden yardım Allah’tan manasına gelen güzel sözler söylerlermiş. Evet öyle!
Madem hedef yelpazemiz genç okurlar, genç yazarlardır o halde bazı okuma önerilerinde bulunmak ayıp olmaz, gençler anlayışlıdır.
Önce şunu söyleyelim: Kitaba başlayan yazar adayının her mektubun bitiminde bir hikâye yazması iyi olacaktır. Yazmadan diğer mektuba geçmeme kararlılığı, okuma iştahını kısa yoldan verime dönüştürebilir.
İkincisi, bu kitap bir anahtardır. Hikâye yazarlığına davet eden bir demo program gibi yani. Unutulmamalı, yazma yeteneğine sınır çizilemez. Yöntem ve teknikler –söylemeye bile gerek yok- bunlarla sınırlı değil elbette. Sonsuz çeşitlilikte hikâye yolu vardır. Bizim çabamız, bu yollara girmeye çekinen genç kalemlere destek olmaktır, şema metinler ortaya koyarak yetenekleri kısırlaştırmak değildir. Ama unutulmamalıdır ki taklit -başlangıç için- iyi bir yoldur. Bilinçli çabalarla desteklenirse özgünlük, ardından gelecektir.
Kitabın, genç yazarlara faydalı olması dileklerimle iyi okumalar dilerim.