Tarihin Gönlünü Alan Şair

7

Tarihin Gönlünü Alan Şair.
Yahya Kemal Beyatlı.

Gençler tanısın diye…

Kitaptan bir bölüm:

Şekip yapmıştır yapacağını! Yahya Kemal’in kafasına girmiştir. Elinde onun yazdığı ve Kaptan’a vereceği bir mektupla kendini Fransa’ya giden bir geminin güvertesinde bulur. Artık dergilerde anlatılan muhteşem özgürlükler ülkesine (!) ve şiirin vatanına (!) doğru yol almaktadır.

On dokuz yaşındadır, parasızdır ve Fransızca bilmemektedir. Bu kaçış, baskıcı yönetim nedeniyle falan değil, kendi toplumundan utanma hislerinden dolayıdır. Fındık, kabuğundan çıkmış ve kabuğunu beğenmemiştir. Serbestçe yaşayabileceği bir çevreye gitmektedir. Tıpkı diğer Jöntürkler gibi…

Bu gidişi yıllar sonra Mehlika Sultan şiirinde olağanüstü bir yetenekle sembolleştirir:

MEHLİKA SULTAN
Mehlika Sultan’a âşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı
Mehlika Sultan’a âşık yedi genç
Kara sevdalı birer âşıktı.

Bir hayalet gibi dünya güzeli
Girdiğinden beri rü’yalarına;
Hepsi meshur, o muamma güzeli
Gittiler görmeye Kaf dağlarına.

Hepsi, sırtında aba, günlerce
Gittiler içleri hicranla dolu;
Her günün ufkunu sardıkça gece
Dediler: ”Belki son akşamdır bu”

Bu emel gurbetinin yoktur ucu;
Daima yollar uzar, kalp üzülür:
Ömrü oldukça yürür her yolcu,
Varmadan menzile bir yerde ölür.

Mehlika’nın kara sevdalıları
Vardılar çıkrığı yok bir kuyuya,
Mehlika’nın kara sevdalıları
Baktılar korkulu gözlerle suya.

Gördüler: ”Aynada bir gizli cihan.
Ufku çepçevre ölüm servileri…”
Sandılar doğdu içinden bir an
O, uzun gözlü, uzun saçlı peri.

Bu hazin yolcuların en küçüğü
Bir zaman baktı o viran kuyuya.
Ve neden sonra gümüş bir yüzüğü
Parmağından sıyırıp attı suya.

Su çekilmiş gibi rü’ya oldu!
Erdiler yolculuğun son demine;
Bir hayal âlemi peyda oldu
Göçtüler hep o hayal âlemine.

Mehlika Sultan’a âşık yedi genç
Seneler geçti, henüz gelmediler;
Mehlika Sultan’a âşık yedi genç
Oradan gelmeyecekmiş dediler!

Yorum yapın

*